19 Eylül 2019 Perşembe

Angelman Sendromu olan ünlüler

Angelman Sendromu olan ünlüler

Angelman sendromu olan bilinen birisi bulunmamaktadır. Ancak ünlülerden aktör Colin Farrell'in oğlu James'in Angelman sendromuyla dünyaya geldiği biliniyor. Bir zamanlar çılgın bir hayat sürdüren aktör oğlunun bakımına özel olarak zaman ayırmak için bütün boş vakitlerini onun yanında geçiriyor.

3 Mayıs 2019 Cuma

Çocuğumun Angelman Sendromu olduğunu nasıl anlayabilirim?

Çocuğumun Angelman Sendromu olduğunu nasıl anlayabilirim?

Çocuğunuzda;
Gelişimsel gecikmeler, 
Hareket ve denge problemleri, 
Küçük kafa büyüklüğü, 
Kafanın arkasındaki düzlük 
Sık sık kahkaha, 
El çırpma, 
Açık ten rengi, 
Açık göz rengi
Gibi bulguların çoğu varsa çocuğunuzun Angelman sendromundan şüphelenebilir.

2 Mayıs 2019 Perşembe

C Vitamini Faydaları ve Zararları Nelerdir? C Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur?


C Vitamini Faydaları ve Zararları Nelerdir? C Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur?

Aşağıdaki besinler yüksek miktarda C vitamini içermektedir. 

Limon, portakal ve greyfurt gibi turunçgiller
Domates
Maydanoz
Patates
Brokoli
Kırmızı dolmalık biber
Papaya
Kivi
Çilek
Kavun
Üzüm
Lahana ve karnabahar
C Vitamininin Faydaları
Soğuk algınlığına iyi gelmesiyle bilinen C vitamini bağışıklık sistemini desteklemekte, hipertansiyonu düşürmekte ve kurşun zehirlenmesini tedavi etmektedir. Aynı zamanda C vitamini, kataraktın iyileşmesine yardımcı olmakta, kanser tedavisini desteklemekte, felç ve inmeye karşı korumakta, cildin temel elastikliğini korumakta, yaraların iyileşmesine yardımcı olmakta ve astım semptomlarını kontrol altına almaktadır.

1. İskorbüt Hastalığını Önler

C vitamini eksikliği sonucu ortaya çıkan iskorbüt hastalığı, kolajen içeren bağ dokusu, kemik (dişler başta olmak üzere) ve kan damarlarının zayıflamasına neden olmaktadır.

Güçlü bir antioksidan olan C vitamini ise, kolajen üretimini desteklemekte ve gerekli olan kolajenin temin edilmesini sağlamaktadır. Bundan dolayı da C vitamini, iskorbüt hastalığını önlemektedir.

2. Nezle Tedavisine Yardımcıdır

Bağışıklık sistemini güçlendiren C vitamini, vücudu soğuk algınlığı ve öksürüğe karşı korumaktadır. C vitamini, vücut tarafından demir mineralinin emilmesine olanak tanımaktadır. Bundan dolayı da, vücudun enfeksiyonlara karşı direncini güçlendirmektedir. Ayrıca C vitamini, vücudun virüslere karşı mücadele etmesini de sağlamaktadır.

3. Yüksek Tansiyonu Düşürücü

Kardiovasküler hastalıkların gelişmesi riskini artıran hipertansiyonu C vitamini yardımıyla düşürmek mümkündür. Özellikle de C vitamini takviyeleri, kan basıncının düşürülmesine yardımcı olmaktadır.

4. Doğru Damar Genişlemesi

C vitamini ile tedavi, ateroskleroz (damar tıkanıklığı), konjestif kalp yetmezliği, yüksek kolesterol, anjin pektoris ve yüksek tansiyon durumlarında kan damarlarının doğru şekilde genişlemesi ile sonuçlanmıştır.

Sonuçlara göre, C vitamini takviyeleri, kan damarlarının uygun şekilde açılıp genişlemesine yardımcı olmaktadır ve böylece kardiovasküler sağlığı da desteklemektedir.

5. Kurşun Zehirlenmesine Çare

Çoğunlukla çocuklarda, özellikle de kentsel alanlarda yaşayan çocuklarda gözlenen kurşun (Pb) zehirlenmesi ciddi bir sağlık problemidir. Kurşuna maruz kalan çocuklarda, anormal şekilde büyüme ve gelişme belirlenmiştir.



Buna göre, kurşuna maruz kalan çocuklarda, davranışsal problemler, öğrenme bozuklukları ve düşük IQ seviyesine yatkınlık gibi sorunlar gelişebilmektedir. Ayrıca yetişkinlerde gelişen kurşun zehirlenmesi, böbreklerin hasara uğramasına ve tansiyonun yükselmesine neden olmaktadır. C vitamini ve takviyeleri ise, kandaki kurşun miktarını azaltmakta etkilidir.

6. Katarakt Tedavisi

Katarakt, oldukça yaygın bir göz sorunudur. Katarakt göz sorunu geliştiğinde, gözde bulunan mercekte C vitamini seviyesinin azaldığı belirlenmiştir. Vücuda alınan C vitamininin artırılması halinde ise, göz ve göz dokularına kan akışı da artmaktadır. Bundan dolayı C vitamini katarakt tedavisinde etkilidir.

7. Kanser Tedavisi

Yapılan araştırmalara göre, taze sebze ve meyve bakımından beslenmek ile kanserin çeşitli türlerinin gelişmesi riskinin azalması arasında bir bağlantı bulunmaktadır. Aynı çalışmalar, C vitamini tüketiminin artması halinde ise, akciğer, dudak, ses teli, gırtlak, kolon, rektum, mide ve yemek borusu kanseri riskinin azaldığını belirlemiştir.

8. Bağışıklık Destekleyici

C vitaminin bir diğer faydası ise bağışıklık sistemini güçlendirmesidir. Çünkü C vitamini, beyaz kan damarlarının uyarılmasına ön ayak olmakta ve böylece de vücudun bağışıklık sistemine katkı sağlamaktadır.

9. Hızlı Yara İyileşmesi

Güçlü antioksidan etkisi sayesinde C vitamini yaraların iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Bunun nedeni ise, C vitamininin bağ dokusunun büyümesine katkı sağlaması ve böylece, yaraların iyileşme sürecini hızlandırmasıdır.

10. Astım Kontrolü

Askorbik asit yani C vitamini, astım semptomlarının etkisini azaltmaya yardımcıdır. Çünkü C vitamini vücudun kirliliğe sebep olduğu zararlı etkilere karşı korunmasını sağlamaktadır. Bu zararlı etkiler de astıma benzer semptomların yaşanmasına neden olmaktadırlar.

11. Ruh Hali

Nörotransmitter üretilmesinde, norepinefrinler gibi kilit bir rol üstlenen C vitamini, önemli beyin işlevlerinin uygun şekilde yürütülmesini sağlayarak, kişinin ruh halinin sağlıklı olmasına yardımcı olmaktadır.

12. Diğer Faydaları

C vitamininin sağlık açısından diğer faydaları ise aşağıda belirtildiği şekildedir;

Felç ve inmeye karşı mücadele eder, oluşması riskini azaltmaya yardımcı olur.
Diyabet tedavisine destek olur ve yardım eder.
Kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu kalkan olur.

18 Mart 2019 Pazartesi

Angelman Sendromlu Çocuklarda Diğer Bireylerle İletişim

Angelman Sendromlu Çocuklarda Diğer Bireylerle İletişim

Angelman Sendromlu çocuklar sosyal bireylerdir. Diğer insanlarla kolayca iletişim kurarlar. Sarılmak, fiziksel temas onlar için çok önemlidir. Genelde kendilerinden daha büyük kişilerle daha iyi anlaşırlar. Çevrelerindeki oynayan çocuklar çoğu zaman dikkatlerini çekmez. Kendi yapmak istedikleri davranışlar kendileri için önem taşır. Saç çekme, ısırma gibi davranışlar sergileyebilirler. Bu da küçük çocuklarla olan iletişimlerini azaltan davranışlardır. İletişimde sıkıntı yaşanmaması için Angelman Sendromu konusunda insanlar bilinçlendirilmelidir. 

A Vitamini Faydaları Nelerdir? A Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur? A Vitamini Eksikliğinde Neler Görülür?

A Vitamini Faydaları Nelerdir? A Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur? A Vitamini Eksikliğinde Neler Görülür?

A vitamini kemiklerin gelişmesinden bağışıklık sisteminin güçlenmesine kadar bir çok fayda sağlar, antioksidan açısından etkili ve beslenme kalitesini artıran bir vitamindir. A vitamini hem hayvansal hem de bitkisel yönden vücuda alınabilir. 
A Vitamini Faydaları Nelerdir?
  • Kemiklerin gelişmesini sağlar.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Üremeyi ve gelişmeyi arttırır.
  • Hücre fonksiyonlarını düzeltir.
  • Diş ve diş eti sağlığında önemli etkisi bulunur.
  • Sağlıklı saç ve derinin oluşmasına yardımcı olur.
  • Organların özellikle mide, karaciğer ve üriner sistemin korunmasına destek verir.
  • D vitaminin daha etkin olmasına yardımcı olur.
  • Gözleri korur ve daha iyi görmeyi sağlar bunun yanı sıra gece körlüğü riskini azaltır.
  • Enfeksiyon ve hastalıklara karşı vücudu korur.
  • Cildin parlamasını ve daha yumuşak olmasını sağlar. 
Vücutta A Vitamini Eksikliği Olursa Ne Olur?
  • Özellikle çocuklarda gelişim ve yavaş büyüme yaşanır.
  • Gece körlüğü olmanızda büyük etkiye sahiptir.
  • İdrar yollarında ve solunumda enfeksiyonlar baş gösterir.
  • Gözlerde kuruma görülür.
  • Saçların dökülmesi hızlanır.
  • Kuru cilde neden olur.
  • Korneada iltihap oluşur. 
A Vitamininden Günlük Ne Kadar Alınmalı
  • 400 mcg ( 0 – 6 ay arasında )
  • 500 mcg ( 7 – 12 ay arasında )
  • 300 mcg ( 1 – 3 yaş arasında )
  • 400 mcg ( 4 – 8 yaş arasında )
  • 600 mcg ( 9 – 13 yaş arasında )
  • 900 mcg ( 14 yaş sonrası erkekler için )
  • 700 mcg ( 14 yaş sonrası bayanlar için )
  • 1300 mcg ( emzirme döneminde )
  • 770 mcg ( gebelik döneminde )
  • Yaş ve cinsiyete göre değişiklik gösteren A vitaminini bilinçli şekilde tüketmelisiniz. 
A Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur?
  • Bitkisel gıdalarda; Brokoli, nane, patates, maydanoz, havuç, kayısı, ıspanak, bezelye, marul, greyfurt, kavun, pırasa, kavun, kırmızı biber, domates de bulunmaktadır.
  • Hayvansal gıdalarda; Ciğer, süt, koyun eti, karides, hindi eti, tavuk eti, sığır eti, yumurta, ton balığı, somon balığı, yoğurt ve peynirde bulunur. 
A Vitaminin Yan Etkileri Nelerdir?
  • Fazla alım sonucunda oluşan A vitaminin yan etkileri.
  • Regl döneminde düzensizlik oluşabilir.
  • Baş ağrıları artar.
  • Kemiklerde ve eklemlerde ağrılar oluşur.
  • Kişi kendini yorgun hisseder.
  • Ciltte kuruma gözlemlenir.
  • Mide bulantısı oluşur.
  • İshal olmaya başlanır.
  • Kusmalar meydana gelir.
  • Vücutta kaşıntı hissi artar.

11 Mart 2019 Pazartesi

Angelman Sendromunda Yaşam Ömrü Ne Kadardır?

Angelman Sendromlu çocuklarda yaşam ömrü normal insanlar gibidir, ayrıca yaşam süresine etki edecek bir rahatsızlığı bulunmayan vakalarda Angelman Sendromunun yaşam süresini etkilemediği bilinmektedir.


Angelman Sendromu ile ilgili tüm bilgiler için tıklayınız 

B12 Vitamini faydaları nelerdir? B12 vitamini hangi besinlerde bulunur?

B12 vitamini vücudumuz için çok önemlidir. Eksikliğinde çok ciddi rahatsızlıklar görülebilir. Bu nedenler düzenli olarak B12 seviyenize baktırmalı, B12 vitamini açısından zengin besinler tüketmelisiniz. 

Peki B 12 vitamini nedir ve ne işe yarar?


B12 vitamini beden için mucizedir. Genellikle bitki besin kaynaklarında mevcut değildir ve vejetaryenlerin diyetlerinde yeteri kadar tüketmemeleri olasıdır. Sinir sistemini sağlıklı tutmak ve kırmızı kan hücreleri oluşturmak için vücudunuzun B12 vitaminine ihtiyacı vardır.


B12 vitamini suda eriyen bir vitamindir, fakat diğer suda eriyen besinlerden farklı olarak karaciğerde, böbreklerde ve diğer vücut dokularında depolanır. Kobalt minerali içerir ve dolayısıyla kobalamin olarak da bilinir. Özellikle vejetaryenler ve yaşlılar b 12 vitamin eksikliği riski altında olduklarından, hakkında öğrenilebileceğiniz ne varsa öğrenmek ve takviye alırken göz önünde bulundurmak özellikle önemlidir.
B12 vitamini genellikle bitki besin kaynaklarında mevcut değildir ve vejetaryenlerin diyetlerinde yeteri kadar tüketmemeleri olasıdır.
Aynı zamanda kobalamin düzeyleri yaşla düştüğünden, yaşlı insanlar olası eksiklik belirtilerini kendilerinde izlemelidirler. Bununla birlikte, yaşlılardaki eksiklikler genellikle beslenme eksikliğinden değil vitaminin uygun olmayan emiliminden kaynaklanır.
B12 vitamin eksikliği belirtileri vücut rezervleri tamamen tükeninceye kadar kendilerini beş veya altı yıl belli etmeyebileceklerinden dolayı, b 12 vitamin takviyesi almayı her zaman göz önünde bulundurmak önem kazanır.

B12 vitamini eksikliği nedenleri nelerdir?

• Mideniz yeterince intrinsik faktör üretemiyordur.
• Bağırsaklarınız yeterince B12 vitamini ememiyordur.
• B12 vitamini bulunan gıdaları yeterince yemiyorsunuzdur (bu genellikle Vejeteryan diyeti uygulan kişilerde görülür)

B12 vitamini faydaları nelerdir?

• Cobalamin alyuvarların oluşumunda folik asitle birlikte çalışır ve böylelikle kansızlığı önler. İştahı arttırır.
• B12 vitamini homosistein düzeylerini düşürmede kullanılabilir – bu maddenin yüksek düzeyleri olası kalp hastalığına işaret edebilir, yani olası bir kalp hastası adayı iseniz, homosistein düzeylerinizi normale döndürmeye yardımcı olmak için b6 b12 vitaminleri ile folik asit bileşimlerini kullanabilirsiniz. (b9 b12 b6)
• Bu vitamin sağlıklı sinir sistemi muhafazası için gereklidir. Uzun sureli eksikliği, eğer tedavisiz kalırsa, geri dönülemez nörolojik hasarlara neden olabilir. Sinir hücreleri hasar görmüşse tedavi edici rol oynar.
• İlaveten, vücut besinlerin emilimi ve uygun hazım için de bu vitamine ihtiyaç duyar. Bağışıklık sistemini ve sinir sistemini güçlendirir. Aynı zamanda hafızayı ve konsantrasyonu da geliştirmeye yardım etmesi ve rahat bir uyku sağlaması da B12 vitamini faydaları arasındadır. Öğrenme ve hafıza kapasitelerini geliştirir.
* B12 vitamin eksikliği ciddi zihinsel sorunlara yol açar. Kansızlık görülür. El ve ayaklarda uyuşmaya sebep olması da b12 vitamini eksikliği ile ortaya çıkabilecek bir sorundur.
* Bağışıklık sistemini ve sinir sistemini güçlendirir.
* Kişinin normal olarak büyüme fonksiyonu gösterebilmesini sağlar.
B12 vitamini’nin en fazla bulunduğu besinler arasında karaciğer ve böbrek, tavuk eti, yumurta sarısı, kabuklu deniz canlıları, balık ve süt ürünleridir.
B12 vitamini’nin kalçadan kas içine enjekte edilmesi ağızdan B12 vitamini alınmasına oranla 50 kat daha etkilidir. B12 vitamini eksikliğinde kişide halsizlik, ellerde ve ayaklarda uyuşma, yürüme güçlüğü ya da denge bozukluğu, ileri yaş dönemlerinde bunama, yoğunlaşamama ve bazı psikiyatrik rahatsızlıklar görülebilmektedir. B12 vitamini eksikliğinde vücutta yeterince demir vitamini depolanamaz.
B12 vitamini’nin eksikliğinde düzensiz kalp ritimleri, nefes daralması, saçlarda dökülme, tırnaklarda kolayca kırılma gibi durumlar görülebilmektedir. Bu nedenle eksikliği oldukça önemsenmelidir ve mutlaka bir hekime danışarak bilgi alınmalıdır.

B12 vitamininin eksikliğinde yaşanan rahatsızlıklar nelerdir?

B12 vitaminin eksikliğinde oluşan rahatsızlıklar şunlardır:
Yürüme bozukluğu,
Kronik yorgunluk,
Depresyon,
Sindirim bozuklukları,
Baş dönmesi,
Uyku hali,
Karaciğer büyümesi,
Göz bozuklukları,
Halüsinasyonlar,
Baş ağrıları,
Dil enfeksiyonu,
Huzursuzluk,
Zor nefes alma,
Hafıza kaybı,
Sinirsel bozulmalar,
Kalp çarpıntısı,
Kansızlık,
Kulaklarda çınlama,
Omurilik yıpranması gibi rahatsızlıklar görülebilir



Vitaminler faydaları ve zararları sayfamız için tıklayınız

8 Mart 2019 Cuma

Melatonin Hormonu Nedir, Melatonin Hormonu Ne İşe Yarar, Nasıl Arttırılır, Hangi Besinlerde Melatonin Artışına Yardımcı Olur?

Melatonin Hormonu Nedir, Melatonin Hormonu Ne İşe Yarar, Nasıl Arttırılır, Hangi Besinlerde Melatonin Artışına Yardımcı Olur?

Bebekler, çocuklar uyurken büyürler derlerdi büyüklerimiz. Bunda ciddi oranda bir doğruluk payı vardır. Gece karanlıkta uyuduğumuzda beynimiz büyüme hormonu da denilen melatonin hormonu üretimine izin verir.  Melatonin hormonu karanlıkta uyur iken salgılanan bir hormondur ve salıklı büyümeden, vücudumuzun en temel korunma mekanizmalarını harekete geçiren bir hormondur.

Melatonin hormonu ilginç bir şekilde uyurken ve karanlıkta en bol olarak salgılanır. Gece lambası ile aydınlatılmış veya Tv ışığında uyurken bile salgılanmada ciddi oranda düşme olur.

Melatonin Hormonu Nedir?

Melatonin hormonu beyinde bulunan epifiz bezinden salgılanır. En temel görevi uyku ritmini ayarlamak ve insanın ve tüm memelilerin doğal (biyolojik)  iç saatini hep ayarlı tutmaktır.

Melatonin Hormonu Ne İşe Yarar?

Melatonin hormonu faydaları, vücudumuzun savunma mekanizmalarını uyarır derken soğuk algınlığından, kansere hemen her türden savunma mekanizmamız bu hormon vasıtası ile harekete geçirilir.  Yapılan klinik test ve deneyler ile savaşta birçok kanser türüne ve özellikle meme kanserine, kalp ve damar hastalıklarının gelişmesinde melatonin hormonu faydaları sayesinde ciddi bir korumanın varlığı ve etkisi gözlenmiştir.
Yapılan bilimsel gözlemlerden edinilen istatistiklere göstermektedir ki gece çalışan insanlarda daha çabuk hastalanma ve kanser riski artmaktadır. Özellikle meme kanseri gece çalışan kadınlarda daha sık görülür. Buradaki esas etkenin gece uykusunun olmaması yüzünden melatonin hormonu eksikliği ve bu yüzden bağışıklık sisteminin tam çalışamamasıdır.
Melatonin hormonu güçlü bir bağışıklık sisteminin oluşmasında önemli bir adımdır dinç ve sağlıklı bir yaşam için önemli bir hormondur. Melatonin hormonun faydaları için yapılan araştırmalarda, melatoninin pek çok kanser tümörünün büyümesini baskıladığı ve hatta azalttığı gözlenmiştir. Melatonin hormonu doğru dozlarda verildiğinde verildiğin de direkt olarak tümör hücrelerini tedavi edici bir etkiye sahiptir.
Melatonin hormonun faydaları sadece hastalıklarda değil günlük yaşamda dinç ve sağlıklı olmamızda da bu marifetli etkili olmaktadır. Melatonin hormonu uzun yaşamanın gerçek sırlarından biridir aynı zamanda.
İlaç firmaları tarafından tamamen bitkisel ve doğal yollarla üretilen melatonin takviyeleri piyasada mevcuttur. Uykusuzluk, halsizlik, kronik yorgunluk ve diğer uyku problemleri ile karşı karşıya kalan kişilerin mutlaka uzman doktora başvurarak fikir almaları ve doktor onayladığı takdirde bu takviyelerden kullanmaları gerekmektedir.
Deneysel olarak melatoninin birçok tümör tipinde büyümeyi sınırlandırdığı gözlenmiştir. Melatonin, deneysel meme tümörlerinde baskılayıcı bir rol oynamaktadır.

Melatonin Hormonu Nasıl Arttırılır?

Vücudumuzun birçok kendini koruma mekanizması ve bağışıklık sistemi vardır. Önemli olan bu doğru bir beslenme ve yaşam alışkanlıkları ile bu sistemlerin sağlıklı çalışmasına engel olmadan desteklememizdir. Bunları bir yaşam biçimi haline getirdiğimiz sürece daha sağlıklı ve dirençli bir yaşam olanağına sahip oluruz.
Yeme içme, spor gibi sağlıklı yaşamın adımları düzenli olarak gece uykuları ile desteklendiğinde vücudun kendini onarması için gerekli Melatonin hormonu üretilmesini sağlar ve bu işlem tüm vücudumuzun doğal dengesini olumlu bir şekilde düzenlenmesini sağlar. Bu yüzden gece uykusu yerine konulamayacak kadar önemli bir yaşam tarzı olacaktır. Yani yaşamsal öneme sahip melatonin hormonumuzu arttırmanın en önemli yolu gece karanlıkta uyumaktan geçer. Bu çok eski geçmişinizden bugüne gün ışığına uyumlu yaşamanın gerektirdiği evrimsel bir süreç tarafından oluşmuştur.
Hatırlayınız yoğun gece yaşamının olmasını sağlayan elektrik gibi teknolojik şartlar evrim sürecimizde bir an kadar bile eski değildir.  Doğa bize gün ışığında çalışmak ve gece uyumak üzere şartlara en uygun biyolojik saati kurmuştur. Bu düzeni mümkün olduğunca bozmamak gerekir. Yani yine eskilerin dediği gibi erken yatıp erken kalkmak Melatonin hormonu üretimini sağlar ve bu da sağlıklı bir yaşamın doğal biçimidir. En azından gece uykularımızda Melatonin hormonu için ışıklı ortamlarda uyumamayı sağlamamız ve alışkanlık haline getirmemiz gerekir.

Melatonin Eksikliği İçin Kullanılan İlaçlar

Gerek düzensiz gece uykuları gerekse diğer bazı nedenler olsun yeterli melatonin hormonuna sahip değil isek bunu bir yere kadar telafi etmek için melatonin hormonu hapı kullanılabilinir.
Melatonin hormonu eksikliği durumlarında kesinlikle doktor tavsiyesi bazı ilaçlar kullanılabilinir. Ancak doktor kontrolü şarttır ve bazen ciddi yan etkileri olabilir.   melatonin hormonu hapı olarak kullanılan ve vücudun melatolün hormonu seviyesini arttırabilen melatolin hormonu ve uyku ilaçları tablet veya enjeksiyon formunda mevcuttur.  Melatonin için alınan uyku hapları kesinlikle doktor kontrolünde başlatılan ve sürekli doktor denetimi altında olan ilaçlardır.
Melatonin hormonu hapı kullanımı ile bazı rahatsızlıklarda gerileme ve iyileşme görülebilir. Ancak bazı durumlarda Melatonin hormonu hapı yan etkilerde bulunur ve farklı olumsuz belirtilere yol açabilir. Tedavi amaçlı kullanılan kullanılan bazı ilaçlar örneğin MEL, N-asetil gibi bazı ilaçlar kesin doktor önerisi ve kontrolünde kullanılmalıdır. Oluşabilecek yan etkiler arasında böbrek rahatsızlıkları ve yetmezliği, sık baş ağrısı, sürekli halsizlik gibi istenmeyen durumlara yol açabilir.
Bu durumda derhal ilacın kullanılması durdurulmalı ve acilen hekime başvurulmalıdır.  Doktorun önerileri doğrultusunda Melatonin hapı yan etkileri mutlaka ciddiye alınmalı ve bu ilaçların kullanımı durdurulmalıdır. Gerekir ise doktor benzer işlevi olan alternatif bir ilaç ve tedaviye geçebilir. Hangi durumlarda tablet veya enjeksiyon formunun kullanılacağına doktor kara verir.

Melatonin Hormonu İçeren Besinler

Melatonin hormonu beyinde bulunan epifiz bezinden salgılanır ve triptofan aminoasidine ihtiyaç duyulur. Bu amino asit melatonin ve seratonin sentezi için kullanılır. Bünyemizde yeteri kadar triptofan yok ise melatonin salgısı az olacaktır.
Vücudun bu ihtiyacını ancak sesinler vasıtası ile alabiliriz. Melatonin hormonu üretimi için Triptofan maddesini içeren yiyecekler arasında, Et, balık, peynir, muz, çilek, elma, naranciye, böğürtlen, fıstık, tüm kabuklu yemişler, kestane,  patlıcan, yeşil sebzeler, yosun, lahana, soğan, domates, mantar, karnabahar, patates ve salatalık, baklagiller, kabak, çemen, susam, keten tohumu ve ayçiçeği tohumları gibi birçok besinde değişik oranlarda vardır.
Melatonin hormonu üretimi için Triptofan maddesini içeren besinlerin yanı sıra Başta kızılcık ve kızılcık suyu olmak üzere deve dikeni, rezene, anason, çemen, hardal ve sarı kantaron gibi gıdalarla,  çinko ve magnezyum içeren besinler de melatonin hormonu salgısını daha fazla sentezlenmesinde etkili olurlar.
Tüm insanlar ve memeli hayvanlarda büyük öneme sahip Melatonin hormonu tüm bu besinlerin yeterince alınması sonrasında bile eksik kalabilir. Daha en başta söylediğimiz gibi bu hormonun oluşmasında kesin karanlık bir ortamda gece uykusuna ihtiyaç vardır. Sentez ancak bu yolla gerçekleşmektedir.
Melatonin hormonu aşk hayatının da önemli bir bileşenidir. Yeterli düzeylerde olduğunda fiziksel dinginliğimiz ve buna bağlı olarak doğal cinsel uyarılarımız ve buna yanıt verme isteğimiz artacaktır. İleri yaşlarda cinsel isteğin azalmasında melatonin hormonunun yetersizliğinin payı olduğunu söyleyebiliriz.
Örneğin 70 yaşındaki bir insanındaki melatonin hormonu seviyesi 20 li yaşlardaki bir insanın melatonin hormonu seviyesinin yüzde 10 u seviyesinde olduğu ve bununda günlük yaşamın birçok alanında olduğu gibi cinsel hayatımızda da performans ve isteğin düşük olmasına neden olur.  İleri yaşlarda da mutlu bir cinsel hayat yaşlılık dönemlerimizde de düzenli beslenme ve bedensel hareketliliğin yanı sıra gece uykularına özen göstermeden geçer.

Angelman Sendromlu çocuklarda salya problemi


Angelman Sendromlu çocuklarda salya problemi neden kaynaklanır?

Çocuğun ağzından çıkan tükürük fazlasının  istem dışı akma durumuna salya problemi diyoruz. Salya probleminin kaynağında  bireydeki tükürük salgısının normalin üzerinde salgılanmasından ziyade yutkunma işlevinin istenen sıklıkta ve nitelikte yapılamadığı görülmüştür. İnsan beyni normal bir yutkunmada 27 ayrı kası belli bir sistematik düzen içinde ayrı ayrı kasıp gevşeterek yutkunmayı gerçekleştirmektedir. Oral motor problemi olan Angelman Sendromlu çocuklarda yutma frekansı azaldığı için, tükürük ağız boşluğunda birikir. Ağız kapanması da tam olmadığından tükürük dışarı akar. Bu çerçevede görünüşteki salya problemi aslında bir yutma problemidir. Dönem dönem ilaçların etkisi ile artıp azalabilmektedir. İleriki yaşlarda edinilen becerilerle azaldığı gözlemlenmiştir. 

Bir çok aile ile yapılan görüşmede aileler tarafından sakız çiğnemenin de  salya problemlerini azalttığı gibi yeme sorunlarına karşı ağız çene yapısını güçlendirerek olumlu yönde etkileri olduğu da belirtilmiştir. 

B6 Vitamini faydaları nelerdir? B6 vitamini en çok hangi besinlerde bulunur?

B6 Vitamininin Faydaları nelerdir? B6 vitamini en çok hangi besinlerde bulunur?
B6 vitamini eksikliğinde sinir sistemi etkilenir, epilepsi nöbetleri artabilir, bunun dışında uyku problemleri yaşayabilirsiniz. Ayrıca B6 vitamini kırmızı kan hücrelerinin ve proteinin vücudumuzda işlemesine destek verir. B6 vitamini faydaları arasında en çok ihtiyacımız olan ise kan şekerinin düzenlenmesi ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde etki sağlamasıdır. 
B6 Vitamini Faydaları
  • Bazı cilt rahatsızlıklarını önler.
  • Böbreklerde taş oluşmasını engeller.
  • Bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlayarak hastalıklara karşı korur.
  • Sabahları sık yaşanan mide bulantılarını azaltır.
  • Antidepresan ilaç alımı sonrasında ağız kuruluğu yaşanmamasını sağlar.
  • Doğal bir diüretiktir.
  • Kram, kas kasılmaları, el ve ayaklarda görülen uyuşukluğun giderilmesinde etkilidir.
  • Nükleik asidin sentezlenmesini sağlayarak yaşlanma gecikir.
  • Yağ ve proteininin tamamının asilime edilmesini sağlar.
  • Gebelikte görülen kusmaları önler.
  • Sinir sisteminin sağlığa kavuşmasını sağlar.
  • Regl döneminden önce görülen sinirsel gerilimi azaltır.
  • Protein ve karbonhidratın enerjiye dönüşmesini sağlar.

B6 Vitamini Bulunan Besinler
  • Baharat ve Kurutulan Bitkiler: 1 çorba kaşığı acı toz biber tükettiğinizde günlük ihtiyacınız olan B6 vitamininin 4’te 1’ini karşılamış olursunuz. 1 çorba kaşığı nane %3’ünü karşılarken diğer baharatları kullanarak da bu oranı yükseltebilirsiniz.
  • Pirinç ve Buğday: B6 vitamini olarak en zengin gıdalar arasında buğday kepeği ve ham pirinç bulunur. B6 vitaminini gıda yolu ile almayı tercih ediyorsanız bu ürünleri sıklıkla tüketebilirsiniz.
  • Fındık: Potasyum açısından zengin olan fındık bakır mineralleri bakımından da zengindir. Kavrulmuş fındıktan 100 gram kadar tükettiğinizde günlük ihtiyacınız olan B6 vitaminin 10’da 1’ini karşılamış olursunuz.
  • Antep fıstığı: Antep fıstığı yüksek B6 vitaminine sahiptir. Öyle ki günde 100 gram tükettiğinizde %85 oranında B6 vitamini ihtiyacınızı karşılamış olursunuz. Gün içinde 1 avuç antepfıstığı tüketebilirsiniz.
  • Sarımsak: Her derde deva olan sarımsağın 1 diş tüketimi %2 B6 vitamini ihtiyacınızı karşılamaktadır.
  • Susam ve Ay çekirdeği: 1 avuç ay çekirdeği tükettiğinizde %11 B6 vitaminini ihtiyacınızı gidermiş olursunuz. Ayrıca susamlı tahin tüketerek de B6 vitamininden faydalanırsınız.
  • Ciğer: Hindi ve sığırın ciğerinde de iyi miktarda B6 vitamini bulunmaktadır. Aşırı tüketim sonucunda kolesterol değerlerini arttırdığı için ölçülü tüketilmesi tavsiye edilir. 100 gram hindi ciğerinde %42, 100 gram sığır ciğerinde ise %52 B6 vitamini bulunur.
  • Balık: Morina, ton ve somon balığında bulunan B6 vitamininden faydalanmak için 100 gram tüketerek ihtiyacınızın 10’da 1’ini karşılayabilirsiniz.

B6 Vitamini Eksikliğinin Sonuçları
  1. Kusma,
  2. Baş dönmesi,
  3. Bebeklerde görülen havale,
  4. Kansızlığın artması,
  5. Depresyon,
  6. Sinirsel bozukluk,
  7. Uyku problemleri gibi sorunlar b6 vitamini eksikliğinde baş gösterir.

B6 Vitamini Eksikliği En Çok Kimlerde Görülür?
  1. Hamilelerde,
  2. Aşırı alkol tüketenlerde,
  3. Hormon için tedavi gören bayanlarda,
  4. Aşırı protein tüketimi olanlarda,
  5. Doğum kontrol için hap kullanan kadınlarda daha fazla görülür.

Fazla Alınan B6 Vitamininin Zararları
  1. 500 miligramdan fazla alınması tavsiye edilmez.
  2. 2 gramdan fazla alan kişilerde tedavisi mümkün olmayan sinirsel hasar bırakır.
  3. Zehirlenmelere neden olabilir.
  4. Hamile ve kronik rahatsızlığı bulunanların doktor kontrolünde alması tavsiye edilir.

5 Mart 2019 Salı

Prader-Willi sendromu nedir? Prader-Willi Sendromu belirtileri nelerdir?

Prader-Willi sendromu nedir? Prader-Willi Sendromu belirtileri nelerdir?

Angelman Sendromu gibi genetik bir rahatsızlık olan Prader-Willi sendromu başta zeka geriliği, duygulanım bozukluğu ( duygusal dengesizlik), kaslarda güç kaybı ve hipotonus, kısa boylu cücelikle beraber iştah bozukluğuna bağlı morbid obezitenin gözlendiği nadir bir kalıtsal hastalıktır.


Prader-Willi sendromu (PWS) başta zeka geriliği, duygulanım bozukluğu (duygusal dengesizlik), kaslarda güç kaybı ve hipotonus (kas gevşekliği), kısa boyla beraber iştah bozukluğuna bağlı morbid obezitenin gözlendiği nadir bir genetik hastalıktır. Hastalık adını ilk kez 1956 yılında sendromu tarif eden üç hekimden almaktadır (Prader, Labhart ve Willi).
Hastalığın görülme sıklığı değişiklik göstermekle beraber ortalama her 16000 canlı doğumda bir (1/16000) olarak kabul edilebilir. Bu durum erkek ve kız çocuklar arasında eşit oranda görülmektedir. Genellikle genetik ve doğumla gelen bir sendrom olmasına rağmen, doğumdan sonra hipotalamusa verilen bir zarar da bu sendromun oluşumuna neden olabilmektedir. Bu sendromun genetik sebebi babadan gelen (paternal) 15. kromozomun uzun kolunda 11 ila 13 segmentler arası bölgede mevcut olması gereken genetik materyalin yoksunluğudur. Aynı kromozomun anneden gelen (maternal) kopyasında Prader-Willi sendromuna yol açan genler baskılanmış olduğundan hastalık dominant geçiş gösterir. Kayıp bölgenin anneden gelen 15. kromozomda olması ise tamamen başka bir hastalığa, Angelman sendromuna yol açar. Bu durumun sebebi söz konusu kromozom bölgesinin maternal ve paternal genomda farklı şekillerde baskılanmış olmasındandır.
Yenidoğan PWS’li çocuklar genellikle hipotonik olur (kasları gevşektir). Yenidoğan döneminde solunum ve beslenme sorunları sık görülür. Bir çoğunu, bu dönemde sonda ile beslemek gerekir. PWS’li kişilerde çok belirgin bir özellik, bir ve dört yaş arasında ortaya çıkan ve hayat boyu süren büyük bir iştah artışıdır. Sağlığa zararlı aşırı şişmanlık, düşük kalorili diyet ve bedensel faaliyetler yoluyla önlenir. Aşırı şişmanlık bedensel faaliyeti engelleyebileceği gibi sosyal dışlanmaya da yol açabilir. Fazla yağ birikimi özellikle göğüs ve göğüs altında yoğunlaşırken (merkezi yağlanma), kollar ve bacaklar zayıf kalabilir. Aşırı şişmanlık, kalp/akciğer hastalıkları, şeker hastalığı ve en kötüsü erken ölümlere neden olabilir. Psikomotor gelişim gecikir. Çocuklar, genel olarak iki yaşını doldurduktan sonra destek olmaksızın yürür, üç-dört yaşında veya daha geç konuşmaya başlarlar. Kelimeleri kavrama yeteneği genellikle kendilerini sözlü olarak ifade etme yeteneğinden daha iyidir. Bir çoğunda öğrenme zorluğu vardır. Pekçoğu okumayı öğrenir, ancak hesap yapma ve soyut düşünme konularında sorun yaşarlar. PWS’li küçük çocuklar genel olarak neşeli ve sakindirler. Zamanla bir çoğunda, başkalarına anlaşılmaz gelebilecek, öfke patlaması ve kedere kapılma eğilimi ortaya çıkar. Bu durum özellikle, örneğin yemek miktarını azaltmaya yönelik girişimler gibi, ani rutin değişimlerinde meydana gelir. PWS’li kişilerin pek çoğu dış görünüm olarak birbirine benzer ve göreceli olarak dar, mimiksiz bir yüzleri vardır, ağızları açık durur ve dudak kenarları aşağı sarkıktır. Kardeşlerine/anne-babalarına göre daha açık renk saçlı ve tenli oldukları görülür. Bir çoğunda şaşılık veya başka görme bozuklukları vardır. Gözleri badem biçimindedir. Pek çoğunun elleri ve ayakları küçüktür. Cinsel organları genellikle az gelişmiş olup, ergenlik gelişimi eksik veya gecikmelidir. Boy uzaması düşüktür.
Prader-Willi sendromunda genetik analiz, hastalığın nadir görülmesinden ve henüz hastalarda tedaviye yönelik bir yöntem mevcut olmadığından dolayı, hastalara yalnızca tanı amaçlı testler olarak önerilmelidir. Hastalığın erken tanısında ve ayırıcı tanıda genetik analiz en kesin sonuç veren yöntemdir.
PWS için nedene dayalı bir tedavi bulunmamaktadır, ancak kişinin durumuna uygun ve yeterli bedensel egzersiz ile birlikte, erken ve sürekli beslenme takibi önemlidir. Hastaların pek çoğu, istenen boy uzaması ve kas kütlesi sağlanması amacıyla büyüme hormonu ile tedavi edilir. Bu sendrom, öğrenme, iletişim, motor ve sosyal işlev ile ilgili değişik zorluklara yol açar. Motor becerilerini geliştirmek için vakit kaybetmeden fizik tedavi ve konuşma terapisine başlanmalıdır. Acı eşiklerinin yüksek olmasından dolayı, mikrobik durumları tespit etmek zordur. Bu nedenle de sürekli takip altında olmaları gerekir. İleride ortaya çıkabilecek davranış problemleriyle baş etme konusunda aile eğitim almalıdır.