29 Aralık 2020 Salı

Angelman Sendromu İle İlgili Tüm Bilgiler

Angelman Sendromu İle İlgili Tüm Bilgiler

Sitemiz Angelman Sendromu ile ilgili internette ki tüm bilgileri bir araya toplayarak size aradığınız tüm konularda bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Angelman Sendromu yani mutlu kukla ile ilgili tüm bilgileri aşağıdaki linkimizi tıklayarak bulabilirsiniz. 

Angelman Sendromu (mutlu kukla) hakkındaki aradığınız tüm bilgiler

Angelman Sendromu Nedir?

Angelman sendromu nadir rastlanan bir nöro-genetik hastalıktır. Irklarda görülme hızı çok iyi bilinmemekle beraber yaklaşık olarak 30,000 canlı doğumda bir olduğu kabul edilmektedir. Sendrom ilk kez 1965 yılında hastalığı tarif eden İngiliz doktor Harry Angelman’a atfedilmiştir. Angelman Sendromu, ailede sadece tek kişide görülen; kromozom 15’de bulunan bir grup gendeki problemden kaynaklandığı düşünülen bir hastalıktır. Hastalığın temel bulguları zeka geriliği, yürüyüş-koordinasyon bozukluğu, konuşma bozukluğu, konvülziyon ve uygunsuz gülümsemelerdir. Hatta bu sebeple hastalık bazen “mutlu kukla (happy puppet)” sendromu olarak da bilinir. Ne var ki, hastalık bulguları çoğunlukla hasta okul öncesi çağa gelene kadar dikkat çekmemekte veya başka hastalıklarla karıştırılabilmektedir. Angelman Sendromlu bebekler normal hamilelik ve doğum hikayesi, boy, kilo, kafa çevresi bakımından normal fiziksel özellikle ile doğarlar. Ancak ilk altı aydan sonra hastada gelişme bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Gelişme gecikmiştir ancak dejeneratif bir bulgu veya motor yeti kaybına rastlanmamaktadır. Gelişimsel geriliğin özellikle gözlenebildiği ilk dönem 6- 12 aylar arasıdır. İşte burada ailenin dikkati önem kazanmaktadır. Çünkü bu çocuklarda erken tanı ile sağlanan özel eğitim dil ve sosyal adaptasyonu kolaylaştırdığı gibi motor sorunların çözülmesinde de büyük önem taşımaktadır. Angelman Sendromlu bireylerde metabolik, hematolojik ve tüm biyokimyasal analizler normaldir ancak Angelman Sendromlu bireyin yaşı ilerledikçe konuşma güçlüğü, ataksi ve gelişme geriliği belirginleşmektedir. Angelman Sendromlu bireyler sözlü iletişim yerine beden dilini kullanmayı tercih eder ve tipik kolay uyarılabilen, çabuk gülümseyen, ilgi süresi kısa ve sıklıkla ellerini çırpma tarzı hiper-motor aktivite gösteren davranışlar sergilerler. Daha nadiren bazı Angelman Sendromlu bireylerde hastanın yaşı ilerledikçe belirginleşen mikrosefali, şaşılık, geniş ağız ve seyrek dişler gibi retarde bir yüz ifadesi yanı sıra genellikle 3 yaşından sonra ortaya çıkan nöbetler ve EEG’de bozukluklar saptanmaktadır. Otizmin bir alt grubu olarak değerlendirilmese de, otizmin birçok davranış özelliğini sergilemektedir. Bazen ikincil bir otizm teşhisi de konulmaktadır. Otizme benzer bir şekilde, Angelman Sendromu olan bireyler şu davranışları sergilerler: el çırpma, çok az konuşma veya hiç konuşmama, dikkat eksikliği, hiperaktivite, beslenme ve uyuma sorunları ve motor gelişiminde geri kalma gibi. Bu bireyler ayrıca ısırma ve saç çekme gibi davranışlar da gösterebilirler. Otizmin tersine bu insanlar sıklıkla çok sosyal olarak tanımlanır. Çok sevecendirler ve sık sık kahkaha atarlar. Hareket ve denge bozuklukları, ayakların ayrık durması, bacakların titremesi, sarsak vücut duruşu, koordine olmayan hareketler gözlenmektedir. Dil, emme ve yalama problemleri, dilin normalden büyük ve dışarıda olması, ağız suyu akması , aşırı ağza alma ve çiğneme davranışı sorunları gözlenmektedir ve bu çocuklar suya aşırı ilgi duyarlar.
Angelman sendromu moleküler genetik mekanizması karmaşık bir o kadarda ilginç bir hastalıktır . Moleküler tanı konmuş vakaların büyük çoğunda 15. kromozomun uzun kolunun proksimal kısmından küçük bir bölge eksiktir (15q11-q13). Bu sebeple genel olarak bu sendrom “mikro-delesyon sendromları” gurubunda kabul edilmektedir. Ancak ilginç olan Angelman Sendromunda söz konusu mikro-delesyonun mutlak surette anneden gelen kromozomda olmasıdır. Aynı mikro-delesyonun babadan gelen 15. kromozomda olması ise tamamen başka bir hastalığa, Prader-Willi sendromuna yol açar. Bu olgunun sebebi söz konusu kromozom bölgesinin maternal ve paternal kopyalarında farklı şekillerde baskılanmış olmasındandır (genetic imprinting). Her ne kadar Angelman Sendromuna yol açan gen veya genlerin fonksiyonel olarak hangileri olduğu konusunda çalışmalar devam etmektedir. Ancak ilk kez bu hastalığın genetik fare modelinin işaret ettiği daha sonra yapılan insan çalışmalarında da tanı konmuş hastaların yaklaşık %5’inde mutasyona uğradığı gösterilen bu bölgeden bir gen ubiquitin ligaz olan UBE3A genidir. Dahası fare modeli özellikle hipokampus ve beyincik bölgelerinde bilhassa maternal UBE3A geninin aktif olduğunu ve paternal genin neredeyse hiç transkripsiyonu olmadığını göstermiştir.
Angelman Sendromunun en önemli özelliklerinden biri de edinilen becerilerin kalıcı olması; iyi bir eğitim ile uyum ve becerilerin geliştirilebilmesidir. Ancak unutulmamalıdır ki kesin bir tedavisi yoktur ve hayat boyu süren bir hastalıktır.


Angelman Sendromu ile ilgili tüm bilgilere ulaşmak için tıklayınız

Engelli aracı için MTV muafiyetinden nasıl yararlanılır?

Engelli aracı için motorlu taşıt vergisi muafiyetinden nasıl yararlanılır? 


Engelli raporumuzla aldığımız aracımız için MTV ödemeyiz. Engelliler MTV'den de muaftır. Ancak MTV'den muaf olmak için vergi dairesine bildirim yapmayı unutmayınız. https://ivd.gib.gov.tr/ adresine girerek internet üzerinden hazır formu doldurarak başvurunuzu yapabilirsiniz.

15 Aralık 2020 Salı

Uyku Problemlerine Doğal Çözümler

 Uyku Problemlerine Doğal Çözümler


Uyku problemi çağımızda gerek teknolojik aletlerle geçirdiğimiz uzun süreler, gerekse stres nedeniyle hepimizin problemi olmaktadır. Tabi birde 24 saatlik çalışma sistemleri, gece çalışmalarımızda uyku bozukluklarına yol açan en önemli sebeplerdendir. Yine genetik rahatsızlığı bulunan bireylerde de uyku bozukluğu çok fazla olmaktadır. Peki daha iyi bir uyku için ne yapmalıyız ?



1- Kesinlikle akşam yemeklerinde ağır gıdalar tüketmeyin. Yediğiniz gıdalar sizin uyku kalitenizi etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. Çünkü yattığınızda hala sindirimi devam eden gıdalar organlarınızı rahatsız ederek uyku kalitenizi düşürecektir. 



2- Her gün düzenli olarak aynı saatlerde yatağınıza girin. İnsan vücudu saat gibidir, her gün aynı düzeni oluşturduğunuzda bir süre sonra aynı saatte otomatik olarak uykunuzun geldiğini fark edeceksiniz. 



3- Egzersiz yapmak. Egzersiz yapmayı asla ihmal etmeyin. Vücudunuzu aşırıya kaçmadan yorun ki gece daha deliksiz bir uykunuz olsun. Tabi bu egzersizleri geç saatlerde yapmamaya dikkat edin. 



4- Ortamınızı uykuya uygun şekilde düzenleyin. Daha fazla melatonin hormonu için uyuduğunuz ortamın yeterince karanlık olduğundan emin olun. Ne kadar çok karanlık o kadar çok uyku hormonu ;)



5- Melatonin hormonu takviyesi alabilirsiniz. Vücudumuzun doğal yöntemlerle salgıladığı bu hormonu dışardan da eczanenizden alacağınız melatonin hormonuyla destekleyebilirsiniz. 



6- Bitki çayları tüketebilirsiniz. Ancak her bitki çayı masum olmadığı için eğer başka ilaçlar kullanıyorsanız doktorunuzun tavsiyesi ile almanız gerekmektedir. 

10 Aralık 2020 Perşembe

Angelman sendromu özgür 8 yaşında gulmekten yürüyemiyor

 Angelman sendromu özgür gülmekten yuruyemiyor. Gulerken kendini kaybediyor 


https://youtu.be/KCAJwM-L24c


Daha fazla video icin kanali takip edebilirsiniz.